Gezdim & Gördüm & Yazdım

İzmirli hava güzel olunca kendini atar dışarıya, nerede sahil orası kalabalık... Pazar günü havanın güzelliğini fırsat bilince soluğu Urla'da aldık. Urla merkez meydanında KONAL diye bir kafe var... Taş ve ahşap bir araya gelince harika bir mekan ortaya çıkmış. Kahvaltısı, el açması gözlemeleri, baklavası, menemeni, günlük sütü, ve daha bir çok doğal lezzeti burada tadabilirsiniz... binaya girer girmez eski dokusunu korumuş bir mutfak, tahta merdivenler ve kuyu sizi karşılıyor... Biz azar azar çoğu lezzetin tadına baktık... gözlemeleri güzel, ev baklavası ve kalburabastı ağızda dağılıyor.. menemeni çoğu yere göre gayet başarılı... tüm bunların yanında klasik çaydan daha farklı bir şey içeyim derseniz; günlük sütü tavsiye ederim.. Konal'dan çıktıktan sonra iskelede aldık soluğu... hem günlerden pazar, hem de hava güzel olunca deniz kenarı fazlaca kalabalıktı... sahildeki tüm balık restaurantları tıka basa doluydu... Urla iskelede kadınların el emeği

Bir önceki yazımda Kadıköy'de kısa 2 günlük seyahatimden bahsetmiştim... Sağlık işlerimizi sabahtan hallettikten sonra kendi kendimize, her geldiğimizde Avrupa yakasını geziyoruz, birazda Anadolu yakasını keşfetmeliyiz dedik ve düştük yollara... Doktor ziyaretimiz Bağdat caddesinde olması dolayısıyla, öncelikle kısa bir bağdat caddesi turu attık... Bağdat caddesi İstanbul'un en pahalı caddesi olması dolayısıyla; pahalı mekanlar ve pahalı dünya markaları kafanızı nereye çevirseniz karşınıza çıkıyor... Bağdat caddesini gezerken en çok hoşumuza giden, Vakko nun binasıydı... Bağdat caddesindeki kısa gezintimizin ardından, soluğu Kadıköy'de aldık... Kadıköy'e gidip de HaydarPaşa Tren Garının resmini çekmeden olur mu hiç ? :) Fotoğrafımızı da çektikten sonra, hemen Tarihi Moda tramwayına bindik ve Bahariye'de indik ve etrafımızdaki dükkanlara göz gezdirerek yavaş yavaş Moda'ya doğru yürüdük... Moda'da ara sokaklarda gezmek, tarihi moda iskelesin

Tekrar merhaba, Mart ayında iki arkadaş sağlık sebebiyle İstanbul'a 2 günlük bir seyahat gerçekleştirdik. Gideceğimiz yere en yakın olması için Kadıköy'de konakladık... Kadıköy merkezde olmamızın ve çarşısına 1 dakikalık bir uzaklıkta olmamız çok işimize yaradı aslında... Hem sıkıldıkça bol bol çarşıda gezdik hem de farklı lezzetler tatma imkanımız oldu. Bunlardan biri de unlu mamüllerde dillere destan "Beyaz Fırın"...  Hangi saatte önünden geçsek, içerisi sürekli bir kalabalık halinde... tüm ürünler sıcak ve taze... Sadece vitrini bile gözlerin dönmesine yetiyor... Şunu diyebilirim ki; burada yediğiniz hiçbir şeyden pişman olmayacaksınız...

Kırk Merdiven Bugün bizim kızlarla yeni bir keşfe daha çıktık. Daha çok yeni bir mekan olan KIRK MERDİVEN isimli mekanı keşfettik. Mekana girdiğimiz andan itibaren İzmire böyle bir yer lazımdı diye düşünmekten kendimizi alamadık... Öncelikle mekandan kısaca bahsedeyim... İzmir asansör taraflarını bilenler bu kafeyi daha çabuk keşfedeceklerdir. Eski bir taş binanın güzelce restore edilmesiyle, ve içinin dekoruyla sıcak ve keyifli bir yer ortaya çıkmış. MEkan küçük ama çok samimi ve sıcak. Sahibi Halil beyle de tanıştık ve anladıkki; böyle bir mekan ancak böyle birinden ortaya çıkar... Sahibi de oldukça ilgili ve samimi... KAfede kendinizi evinizdeymiş gibi rahat hissediyorsunuz. Zaten işletmecisinin amacı da bu. İnsanlar buraya gelsin, kendini rahat hissetsin ve acaba ne ödeyeceğim sonunda korkusuyla vakit geçirmesin... Her şey doğal, ev yapımı... Ortam sıcak samimi... Fiyatlar oldukça uygun... E daha ne olsun :)  Biz şimdilik simit pizzasını, çayını, türk kahvesini, espres

BİTEZ ve LİMONATTA Bodrum tatili boyunca bir çok yeni yer keşfetme imkanım oldu. LİMONATTA da bunlardan biri... Mekan Bitezde, ağaçlar arasında, sessiz sakin ve şirin bir yer..mekana girer girmez aile sıcaklığını hissediyorsunuz... masaya oturduğumuzda limonattanın sahibi pozitif enerjisi ve sıcak kanlı tavrıyla yanımıza gelip bize yardımcı oldu... mekanı foursquare kullanarak biraz daha araştırmak istedik ve okuduğumuz yorumlarla doğru bir karar verdiğimizi bir kez daha anladık.. Limonatta , õzellikle kahvaltısı için tercih edilen bir mekan.. gittiğimizde zaten çoğu masa da kahvaltı yapılıyordu ve masadaki yiyecekler çok iştah açıcı görünüyordu...  biz kahvaltımızı yaptığımız için menüden yemek seçimi yapmak istedik ve hepimiz de makarna çeşitlerini denedik... fettucini alfredo etli, tavuklu ve spagetti napoliten... içecek olarak ev yapımi limonatasini denedik... yemeğimizi beklerken masamıza gelen küver sunumu da hoşumuza gitmedi değil... :)  mekanda makarna porsiyonları küçükt

DATÇA TATİLİ ve KEKİK Gezmeye ve yeni yerler keşfetmeye devam ediyoruz... bu hafta iki mekan keşfetme şansımız oldu. Datça gezimizdeki "KEKİK" restaurant da bunlardan sadece biri...Arkadaşlarla Bodrumdan Datça ya günübirlik feribotla gezmeye gittik. Feribottan iner inmez sıcak havanın etkisiyle kendimizi yarım saatlik bir serinleme çabası içinde önce denizde bulduk... sonrasinda kısa bir tur attık, bu tur sırasında gözümüze hoş gelen bir mekan keşfettik.. Mekanın adı: KEKİK ... Deniz kenarında şahane bir restaurant... ağırlıklı deniz ürünleri bulunan restaurantta kõfte tavuk gibi seçenekler de mevcut... Biz 4 kişi gittiğimiz restaurantta deniz ürünleri sevenler ve sevmeyenler olarak değişik lezzetler deneme imkanımız oldu. Biz deniz ürünleri yiyenler olarak, ahtapot ızgara, kalamar tava, okyanus lokumu (yengeç pane) tercih ettik... deniz ürünü yemeyen arkadaşlarda kaşarlı kõfte, şakşuka ve yoğurtlu semizotu tercih ettiler... bu arada masamıza mis gibi ev yapımı zeytinle